Kış Aylarında İçinizi Isatacak İçecekler
Hedef İlaçta Yerli İmalat
22.02.2018 - Perşembe 12:55Yeni Şafak’ın açtığı ilaç dosyası hem sektör hem vatandaş nezdinde büyük memnuniyet oluşturdu. Zam ve kar beklentisiyle eczanelere verilmeyen pek çok ilaç bulunur hale geldi. Sektör temsilcileri ilaç dosyasının yüzde 100 yerli ilaç hedefi için ışık tuttuğuna dikkat çekiyor.
ürkiye 2002 yılından bu yana sağlık alanında çok büyük mesafe katetti. Yeni Şafak olarak 2000li yılların başında İstanbul’da Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin önünde Lösemi hastası kızını tedavi ettirmek için gelen Sakaryalı bir babanın feryadına kulak vermiştik. Babanın ev haline dönüştürdüğü bir minibüsün içinde kızının tedavisini beklerden anlattıkları o günden beri hafızamızda duruyor.
Türkiye o günleri geride bıraktı ve ayakta kalmaya çalışan ülkeden imdat bekleyen tüm mazlumlara el uzatan bir ülke haline geldi. Milyonlarca insana ilaç ve tıbbi yardım yapıyoruz. Türkiye'nin geldiği bu noktada ilaç sanayiinin büyük bir kalite ve ihracat sıçramasına ihtiyaç duyduğu sektörün ortak görüşü.
EVİMİ SATIP TEDAVİ OLMAYA GELDİM DÖNEMİ GERİDE KALDI
2001 yılında Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü önünde konuştuğumuz Sakaryalı bir öğretmen olan baba, evini satarak kızının tedavisi için geldiklerini anlatmış ve Yeni Şafak muhabirlerini “babalar evi” olarak adlandırdıkları bir eve götürmüştü. O evde aynı şekilde evini barkını satıp Anadolu’dan gelmiş ve çocuklarının tedavisini bekleyen başka babalar vardı.
Aradan geçen 16 yılın sonunda sağlık alanında devrim yapan Türkiye’de artık sadece lösemili çocukların değil diğer tüm ağır tedavi gerektiren rahatsızlıkların masrafları tamamen devlet tarafından karşılanıyor.
İlaç dosyası yazı dizisi sebebiyle Çapa Tıp Fakültesi önüne giden muhabir arkadaşlarımızın konuştuğu vatandaşlar hangi ilaca ne kadar ödendiğini dahi bilmiyor. Tedavilerini rahatça yaptırıyor.
ÜÇ NÖBETÇİ ECZANEDE DE YOKTU
Devlet nezdinde durum böyleyken ilaç pazarında ise global firmaların keyfi tutumları vatandaşları huzursuz ediyor. Bu durumla bir gazeteci olarak 2017 yılı Kasım ayında bir ilaç için üç ayrı nöbetçi eczane dolaşıp bulamadığımızda yüzleştik.
Kan sulandırıcı özelliği olan Enapril isimli ilacı “Nasılsa vardır sonuçta basit ve ucuz bir ilaç” diyerek İstanbul’un merkezi olan Beyoğlu’ndaki nöbetçi eczaneleri tek tek gezip bulamayınca farklı bir ilçedeki eczaneye gitmek zorunda kaldığımızda aklımıza ilk gelen yine Sakaryalı baba olmuştu.
“Çok daha hayati bir konuda ilaç arayan ama eczane eczane gezebilecek imkanı olmayan insanlar ne yapıyor?” sorusu ilacı sadece ticari bir meta olarak gören global firmaların dünya pazarındaki rolünü karşımıza çıkardı.
İthalat oranı düşüyor ama rakamlar düşmüyor
İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası ve TÜİK verilerine göre 2010 yılında 603 milyon dolar olan ilaç ihracatı 2015 yılına kadar büyük bir büyüme ivmesi gösterdi. 603 milyon dolardan 921 milyon dolara çıkan Türkiye’nin toplam ilaç ihracatı 2016 yılında ise yüzde 6.4 azaldı.
2010 yılında 4 Milyar 773 milyon Dolar olan ithalatın 2016 yılında 4 milyar 521 Milyon Dolar olarak devam etmesi sektörün çözmesi gereken önemli problemlerden biri olarak duruyor. İthalat oranındaki yaklaşık yüzde 5 oranındaki azalmaya rağmen ilaç için ödediğimiz rakamların aynı olmasının ilaç üretim teknolojilerine ve yeni nesil ilaçlara yatırımla doğrudan ilgisi bulunuyor.
DIŞ TİCARET AÇIĞINA YÜZDE 6,5 KATKISI VAR
Türkiye 2010 yılında 137 ülkeye ihracat gerçekleşirken, 2016 yılına gelindiğinde ise 27 ülkeye daha ihracat yapmaya başladı. 11 ülkeyle ihracat sonlandırılırken, 2016'da ise toplam 153 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. 2016’da ilaç ithalatının Türkiye toplam ithalatı içerisinde yüzde 2,28’lik, ilaç dış ticaret açığının ise yüzde 6,53 oranında bir paya sahip olduğu görülüyor.